Bilgi deyince belki aklınıza matematiksel bilgi gelebilir. Ama bugün sizlere biraz farklı bir bilgiden bahsedeceğim.
Kainat ile insanı ortak yapan bilgiden…
Kainat ve canlıların yapılanma ve işleyişlerini ortaya koyan bilgiden…
Her şeyin başlangıcının verilmeden önce var olan bilgiden…
Hiçbir şey yok iken var olan bu bilgi ile kainatın başlangıç zamanı olan Bing-Bang süreci ortaya konur. Bing-Bang’den sonra sinyalizasyon ve dalga boyları şekillenir. Dalga boyları ve sinyalizasyon aşamalarından sonra atom altı yapılar ve daha sonra da atomların şekillendirildiği maddesel boyut ortaya konur. Artık bundan sonraki süreçte dalga ve sinyalizasyonlar görsel olarak algılanan maddesel yapılara çevrilir. Bilgilenmenin olduğu bilgisel boyuttan sinyalizasyonların olduğu enerji boyutuna taşınan süreç daha sonra da maddesel görsellerin olduğu fiziksel boyuta taşınır. Anlaşılacağı üzere maddesel boyut canlı ve cansızlarda aynı süreçler ile şekillenmektedir. Bu nedenle ortak bilgilenmeyle şekillenen yapılar, ortak özellikler sergiler. Tek bir fark vardır, canlılardaki bilgilenme DNA ve ruh yapıları ile desteklenerek farklı cisimsel işleyişler ortaya konur.
Cansız yapılardaki yer çekimi ve suyun kaldırma kuvveti gibi işleyişler, canlılarda dolaşım ve solunum değerleri olarak karşımıza çıkar. Yani kainatın idaresini organize eden bilgilenme insan ve canlıların beden yapılarını da idare eder.
Kainattaki işleyişler bilgideki değişikliklere göre farklılıklar sergiledikleri gibi bedendeki bilgi değişiklikleri de bedensel değerlerde farklılıklar ortaya koyar. Bu farklı durumlar ise hastalıklar olarak algılanır. İlk bilgilenmeye göre 70 atan kalbimiz, bilgi değişikliklerine göre 120 atmaya başlar. Birinci değerde hastalık olarak algılanan, ikinci değerde bilgilenme ve bilgideki değişikliğin eseridir.
Görüldüğü üzere kainatın bir parçası ve büyütülse kainat olacak olan insanın bilgilenmesi her şeydir. Doğru bilgilenme ise sağlık ve doğru işleyişin bir eseridir.