Günümüz tıbbi uygulamaları hastalıkların tanısında çığırlar açarken ne yazık ki tedavi alanında yetersiz kalmıştır. Bu belirsizlik, insanları yeni arayışlara yönlendirerek akupunkturdan refleksolojiye, sülük tedavisinden bitkisel reçetelere, hipnozdan hacamata kadar yüzyıllardır kullanılan birçok yöntemi tekrar gün yüzüne çıkarmıştır.
Bu durum hasta ve hekimler arasında bir belirsizliğe zemin hazırlamış, hangi yöntemin daha faydalı olacağı ve nasıl uygulanacağı tartışma konusu olmuştur. Çaresiz kalan hastalar ortaya çıkan yeni yöntemler karşısında hangisini tercih edeceğini bilemezken, hekimler de uygulamalar noktasında tereddüt yaşar hale gelmişlerdir. Bazı uygulayıcılar her hastalığı sadece akupunktur ile çözeceğini iddia ederken, bazıları bitkisel uygulamalara, bazıları da hacamat veya sülük tedavisine güvenmişlerdir.
Aslında tamamlayıcı tıbbın rasyonelini özümsemiş ve kendisini bu alana adamış olan bir sağlık profesyonelinin her uygulamanın kendine ait bazı avantajlı yönleri olduğunu ve her yöntemin de her hastalığı iyileştiremeyeceğini bilmesi gerekir.
İnsan bedenine bütüncül yaklaşan ve hastalara ihtiyaçlarına göre daha etkin bir tedavi sistemi sunmak isteyen Dr. Mustafa Yaşar, tıp eğitimiyle birlikte kendisini bu konuya adamıştır. insan bedenini anlamak ve çare arayan hastalara faydalı olmak adına yıllarca bilimsel eserleri okumuş, araştırmalar yapmış ve konusunda dünyadaki en iyi uzmanlardan eğitimler almıştır. Kazandığı bilgi birikimleri ve uzun yıllar muayenehanesinden sürdürdüğü hasta pratikleri ile RTM adını verdiği, hastayı bütüncül olarak ele alan ve ihtiyaca göre tedavi sunan bir sistem geliştirmiştir. Uygulamalarını bitkisel karışımlar üzerinden koordine eden RTM ile birçok kronik seyirli hastalık çözüme ulaşmış ve mevcut uygulamalardaki belirsizlikler de ortadan kalkmıştır.
RTM, insan bedeninin hatırlama (remember) ve onarma (regeneration) adlı iki önemli iyileştirici mekanizmasını kullanan bir tedavi yöntemidir. RTM tanı ve tedavi açısından hastaya kendi tariflediği beden yapılarıyla yaklaşır, hastalığın sebebine iner, süreçle ilgilenir ve tedaviyi planlar.
RTM sistemine göre insan, dört beden yapısına sahiptir. Bunlardan ilki Cisim Bedeni olarak isimlendirilir ve insanın bilinen fiziki yapısını temsil eder. Bu yapı elle dokunulan, MR ve ultrason gibi görüntüleme yöntemleri ile ortaya konulan beden bölümüdür.
Elektriksel Beden, ikinci beden yapımız olup, tanı amaçlı olarak kullanılmasına rağmen tedavi uygulamalarındaki kullanımı sınırlıdır. Cisim bedeni gibi elle dokunamasak da EEG, EKG, EMG gibi diagnostik cihazlar ile bu bedeninin fonksiyonlarını görmek mümkündür.
Üçüncü beden yapımız ise Enerji Bedenimiz olup yoga ve meditasyon çalışmalarının alanını kapsar. Çakra adı verilen 7 enerji merkezinin de yer aldığı beden alanıdır.
Beden yapılarını birbirine başlayan Enerji Kanalları ise dördüncü beden yapımız olarak tanımlanabilir ve akupunktur tedavisinin hareket alanı bu beden yapısı ile ilgilidir.
Fizyolojik Süreçler ve Bedenin Ayar Noktaları
Bedenimiz, DNA bilgilenmelerine göre şekillenir. DNA’daki kodlara göre iki ana yapı ortaya konur ki, bunlar bedeni şekillendiren yapısal bilgilenmeler ve bedensel işleyişi sağlayan fonksiyonel bilgilenmelerdir.
DNA’dan gelen yapısal bilgilenmeler ile saç şeklinden göz rengimize kadar bedenin yapısal değerleri ortaya konurken, fonksiyonel bilgilenmeler ile de bedenin işleyişleri düzenlenir.
Özellikle fonksiyonel bilgilenmeler bedenin hayatiyeti için önem arz eder. Çünkü bu bilgilenmeler ile yaşam için gerekli olan hayati değerler ortaya konur. Bu değerlere de hayati sabitler veya ayar noktaları adı verilir. Kan basıncı, şeker seviyesi, kolesterol değerleri, hemogram sonuçları, alerjik yanıt gibi fizyolojik parametreler bunlara en güzel örneklerdir.
Fizyolojik Süreçler ve İkincil Ayar Değişikliği
Bedenimiz, DNA bilgilenmesi ile fizyolojik fonksiyonlarını sürdürürken, kronik patojenlere maruz kalınması durumunda mevcut ayar değerlerini değiştirir. Hayatın sürdürülebilmesi için, değişime zorlanan beden, bunu DNA üzerindeki fenotipik yapılanmalar vasıtasıyla gerçekleştirir. Bu durum yeni parametreler ve yeni ayar noktalarının oluşmasına sebep olur. Bundan sonraki süreçte beden DNA’nın yeni bilgilenmelerine göre şekillenir. Artık yeni tansiyon, nabız ve şeker gibi ikincil ayar değerleri vardır.
Birincil ayar değerleri hayatiyet için ne kadar önemli ise ikincil ortaya konan değerler de hayatiyet için o kadar önemlidir. Çünkü beden hayatiyetini ancak bu şartlarda sürdürme kabiliyetine sahip olabilecektir. Bu algı ile hastalık olarak algılanan yükselmeler aslında bedenin adaptif değişikliklerinden ibarettir.
Bedende hastalık olarak algılanan yeni ayarların oluşumunda üç mekanizma görev alır. Bunlara, RTM sisteminde Hastalık Triadı adı verilir ve bedende kirlenme, sistemlerin bozulması ve DNA bilgi değişikliği olmak üzere üç komponentten oluşur. Bunun karşılığında hastalıkların tedavisi ve birincil ayarlara dönüş için, bedenin temizlenmesi, sistemlerin düzenlenmesi ve DNA resetlenmesi şeklindeki Tedavi Tiradına ihtiyaç vardır.
Tedavi triadının şekillendirilmesi içinde RTM sisteminde iki mekanizma devreye konur. Bunlardan birinci ve en önemlisi remember denen DNA resetlenmesi yer alır. Remember sürecinde DNA daki fenotipik yapılar ortadan kaldırılarak beden orijinal bilgilenmelerine döndürülür.
Diğer tedavi seçeneği ise beden yapıları üzerinde görev alan regeneration uygulamasıdır. Bu seçenekte de iki bölüm yer alır. Birinci bölüm bedenin temizlenmesini içeren detoks yaklaşımı, diğeri de sistemlerin düzenlenmesini içeren yaklaşımdır.
RTM sistemine göre hastanın DNA kodları, beden yapısı ve sistemleri üzerinde etki yapabilmek için RTM terapötikleri adı verilen özel bitkisel karışımları kullanır. Burada remember bölümü için bitkilerin tohum kısımlarından hazırlanan karışımlar, regeneration bölümü için ise daha çok bitkilerin yapraksı ve toprak üstü kısımlarından elde edilen karışımlar tercih edilir.
RTM tedavi sisteminin başarısında RTM terapötiklerin payı büyüktür. Bu terapötik ürünler arasından hangi bitkisel karışımın seçileceşi ve ne dozda uygulanacağı tamamen hasta anemnezi, muayene ve tanı yöntem sonuçları ile hastalığın süresine bağlıdır.
RTM yöntemi ile tanısı yeni konulan veya konfirme edilen hastalarda seçilen doğru RTM terapötikleri sayesinde olumlu sonuçlar elde edilir. Ancak bazı durumlarda iyileşme sürecini hızlandırmak, hastayı içinde bulunduğu kompleks durumdan kurtarıp rahatlatmak için RTM ile uyumlu olan akupunktur, hacamat, refleksoloji, biyoenerji ve ozon gibi çok çeşitli tamamlayıcı tıp tedavi yöntemlerinden de yardım alınabilir. Bu yaklaşım ile özellikle bedenin regeneration süreçleri desteklenmiş olur.
Özetle RTM geleneksel tıp ile modern tıbbın öğretilerinden hareket eden ancak insan bedenine bütüncül yaklaşan ve insanın içindeki hatırlama ve onarma adlı iki iyileştirici mekanizmasını çalıştıran bir tanı ve tedavi yaklaşımıdır. Bu entegre tıp yaklaşımını öğrenmek ve uygulamak isteyenlerin RTM eğitimini alması ve RTM uzmanı olması gerekmektedir.