Bağırsakları iyi çalışan beden temizlenir. Temizlenen bedenin kalp ve dolaşım sistemi de iyi çalışır. İyi bağırsak işleyişi düzenli çalışan karaciğer ve böbrekler demektir. Bu da zehirsiz bir yaşamı, zehirsiz yaşam da sıhhatli ve genç görünüm getirir.
Kabızlığın sağlık açısından yüksek öneminin nedeni ise birçok hastalık ile direkt ve dolaylı bağlantısından ileri gelmektedir. Kabızlık ile direkt bağlantılı rahatsızlıklar arasında, şişkinlik, gaz, hemoroid ve fissür gibi şikayetler ilk sıralarda yer alır. Bu şikayetlerden en dramatik sonuca sahip olanı ise hemoroiddir ve toplumda da çok yaygın olarak bulunmaktadır. Kabızlık ile bağlantılı dolaylı rahatsızlıklar arasında da beslenme problemleri, baş ağrısı, uykusuzluk, tansiyon ve kalp yetmezlikleri gibi vücudun genelini meşgul edecek problemler yer almaktadır. Birçok hastalık ilişkilerine sahip olan kabızlık bazıları tarafından bir hastalık gibi görülsede aslında hastalık değil bir sonuçtur.
BAĞIRSAKLAR KÜSEBİLİR
İstemli olarak büyük abdesti tekrar tekrar tutanlarda ilk başlarda istemli olarak yürütülen doğal refleks baskılama süreci zaman içerisinde kalıcı kabızlığa dönüş yapar. Bunun sebebi ise kalın bağırsağın küsmesidir. Kabızlığı tetikleyen diğer bir etken ise strestir. Direkt etkisine bağlı olarak sinir sistemindeki değişiklikler bağırsakların dışkılama reflekslerini bozar. Böylece bozulan bağırsak hareketleri kabızlığı ortaya koyar. Dolaylı stres etkisinde de stresli iken ne yediğimizin bilinmemesi yatar. Stresli dönemlerde yemekler hem hızlı yenir hem de yenen şeylere pek dikkat edilmez. Bu da bağırsak işleyişlerinin bozulmasını ve arkasından da kabızlığı ortaya koyar. Beslenme düzeninin bozulması kadar yeterli miktarda su alınmaması da kabızlıkta etkindir. Hareketsizlik de kabızlık nedenidir. Hareket iki yönlü bağırsak işleyişini etkiler.
Birincisi, kas sisteminin direkt bağırsak sistemindeki uyarısına bağlıdır. Hareketin ikincil etkisi ise dolaylı olarak hareket sonrası salgılanan salgı ve hormonlara bağlıdır. Bazı hastalıklar ve ilaçlar da kabızlık nedeni olabilir. MS, Parkinson, inme, hipotroidi, DM (şeker), üremi, lupus, skleroderma, gibi rahatsızlıklar bunlardan sadece bazılarıdır. Bir de iltihaba bağlı yapışıklıklar, bağırsak düğümlenmesi, basur, fissür ve bağırsak kanseri gibi direkt bağırsak yapısını etkileyen rahatsızlıklar da kabızlık da etkin olarak yer almaktadır. Antideprasanlar, bazı ağrı kesiciler, nöbet önleyiciler, demir ilaçları ve kas gevşeticiler bunlardan bazılarıdır. Özellikle de mide rahatsızlıklarında alınan asit gidericiler direkt kabızlığa neden olmaktadır.
Tedavi için yapılması gerekenler
Tedavi önceliğinde kabızlık nedenlerinin ortaya konması önem arz eder. Bunu da sinir sistemine, dışkılama refleksine ve mekanik problemlere bağlı olarak üç ana başlıkta toplayabiliriz.
Sinir sistemine bağlı kabızlık problemlerinin çözümünde kabızlık alt yapısında yer alan, inme, MS ve Parkinson gibi bazı rahatsızlıklar ve sinir sistemini etkileyen ilaçlar göz önüne alınmalıdır. Ayrıca stresin giderilmesi de sinir sistemine bağlı kabızlık probleminin çözümünde ön sıralarda yer almalıdır.
Hemoroid, bağırsakta daralma, iltihabik barsak problemleri ve abse gibi dışkılama refleksini negatif etkileyen problemlerin giderilmesi de refleks kaybına bağlı kabızlık sorunlarının ortadan kaldırılmasında etkin sıralarda yer alır.
Lifli ve rafine olmayan gıdaların alımı, bol sebze ve meyve tüketimi, öğünlerin düzenli olması ve ayrıca yeterli miktarda su alımı dışkı hacmini arttırarak büyük abdestin atımında destek sağlar. Ayrıca karın kaslarındaki zafiyet de mekanik kabızlığın nedenleri arasında yer almaktadır.
Bol su, dışkı hacmini arttırdığı gibi dolaşım faaliyetlerini de destekler. Hareket yaşamımızın ve bağırsaklarımızın vazgeçilmezidir. Günlük 45 dakikalık sabah yürüyüşleri bu iş için yeterli olacaktır.
Havuç, turp, kereviz, roka, maydanoz, ıspanak ve lahana gibi köklü ve yapraklı sebzelerin lif açısından zengin olmaları nedeni ile kabızlıkta destekleyicidir.
İncir, kayısı, kuru üzüm ve kabak çekirdeği gibi çerez ve kuru meyveler yüksek lif içeriğinden dolayı kabızlığın giderilmesinde etkin olarak görev alır.
Elma, armut, karpuz, kavun gibi lif oranı yüksek meyvelerin tüketilmesi de kabızlıkta bir numaralı destekçimiz olacaktır. Keten tohumu, sinameki ve zerdeçal gibi tıbbi bitkiler de bağırsak ve sindirim süreçlerini destekledikleri için kabızlıkta etkin olarak kullanılmaktadır. Bu bitkileri bir formüle ederek de beraber kullanabiliriz.
Bir çay kaşığı keten tohumu, yarım çay kaşığı zerdeçal, yarım çay kaşığı sinameki karıştırılarak her sabah aç karnına alındığında basit kabızlığa çözüm olacaktır.
Yazının tamamını okumak için tıklayın