Vücudun, ona zarar veren serbest radikallerden arındırılması çok önemli. Karaciğeri temizleyen zerdeçal, akciğeri temizleyen civanperçemi ve böbrekleri temizleyen ısırgan otundan yapılmış çaylar vücut için bir detoks anlamına gelir...
Hiç düşündünüz mü, hastalıklarımız uzun süreçli niçin devam eder veya neden hastalıklarımıza yeni yeni hastalıklar eklenir. Belki de kabullendiğimiz bu durum aslında bakış açısındaki eksikliğin bir sonucudur. Bu bakış açısı annenizin veya babanızın hastalığını kabullenmenizi veya hastalıklarınıza yeni hastalıklar eklenmesini bir onur madalyası gibi göstermeyi sağlar. Hatta ne kadar hastalığınız varsa diğerlerine göre daha derecelisinizdir.
BAKIŞ AÇIMIZ
Bazen görmemiz gerekenleri yanlış bakış açımızdan dolayı göremeyebiliriz. Çünkü, bakışlarımızdaki eksiklikler var olanları ya eksik yada yanlış görmemize neden olabilir. Bu yaklaşım hastalık ve tedavi uygulamalarında da böyledir. Bu nedenle tek boyutlu hastalık ve tedavilerin değerlendirilmesi bazen yanlış algı ve sonuçları ortaya koyabilir. Bunun sonucu olarak da hastalıklar, tedavi süreçleri olmadan ömür boyu devam eder. Hatta yeni yeni hastalıklar eklenir.
HASTALIĞIN ÜÇ BOYUTU
Boyutların kurgulanmasına hastalıklar ile başlayalım ki tedavi süreçlerini daha net ortaya koyabilelim... Hastalıkların oluşumunda üçlü yapı yer alır. Bu yapının parçalarını da bedenin kirlenmesi, çalışan sistemlerin bozulması ve bedensel bilgi değişikliği yer alır.
KİRLENMEK HER ŞEYİN BAŞI
Muhteşem hastalık üçlüsünün başında da kirlenme gelir. Stres, hava şartlarındaki değişiklikler, düzensiz ilaç kullanımı, GDO'lu gıdalar, düzensiz beslenme, hareketsiz yaşam, sigara ve alkol gibi toksik alışkanlıklarımız ve doğadan uzak olmamız kirlenme kaynakları arasında yer alır. Bazen de kirlenmek güzeldir. Çünkü kirlenmek aynı zamanda bedensel faaliyetlerin de göstergesidir. Aldığımız nefes, içtiğimiz su, yediğimiz gıdalar, sıradan bedensel işleyişler hepsi birer atık üretim merkezleri olarak görev yapar. Bu nedenle bu faaliyetlerin sonucunda atılması gereken bazı zararlılar oluşur ve bu zararlıların en kısa zamanda bedenden tahliye edilmesi gerekir. Bunun tersine tahliye yavaşlar veya atıkları destekleyen uygulamalar devam ederse beden çıkmaza girebilir. Bu çıkmazlar ise bedeni yeni değerlere itebilir. Sistemlerimiz yeni değerlere göre hareket eder ve yeni tansiyon ve şeker seviyelerimiz ortaya çıkabilir.
SİSTEMLER BEDENİ DESTEKLER
Bedenimiz hücresel faaliyetlerden dokulara, dokulardan organlara, organlardan sistemlere doğru işlerlik süreçlerine sahiptir. Bu nedenle hücresel faaliyetler aslında sistemlerin ve bedenin işleyişini koordine eder. Böylece bedenimiz sistemsel değerlere göre şekil alır. Yani sistemlerimiz bedenimizin bütün işleyişini temsil eder. Bedensel faaliyetleri temsilen birçok sistemimiz vardır ki, sindirim sistemi, dolaşım sistemi, sinir sistemi bunlardan bazılarıdır. Sistemlerin işleyişinde de tek bir hedef vardır o da bedenin hayatiyetidir. Bedenin hayatiyetini sıkıntıya sokacak her hareket sistemsel değişikliklere neden olur. Kirlenme bunlardan sadece bir tanesidir. Kirlenen bedenimizde bozulan kan dolaşımımız, dolaşım sisteminin katkıları ile yeni değerlere geçiş yapar. Nabzımız artar veya kan basıncımız yükselebilir. Bu değerler an be an hayat şartlarına göre değişebilir ve şartlar normalleştiğinde de eskiye dönebilir. Yani sistemsel değişiklikler de kirlenmeler de aslında geçicidir. Taa ki, bilgi değişiklikleri oluşana dek...
BİLGİ DEĞİŞİKLİKLERİ
Bedensel bilgi değişiklikleri ile uzun soluklu hastalık süreçleri ortaya konur. Bazen ailesel olarak yer alan yanlış bilgileri, bazen de sistemsel veya kirlenmelere bağlı ortaya konan bilgisel değişimler hastalıkları kalıcı hale getirir. Çünkü bazen olur bazı şartlara bağlı olarak hayatiyetin sağlanması yeni bilgilere ihtiyaç oluşturabilir. Yani yeni tansiyon, yağ ve şeker değerleri gibi. Epigenetik biliminin son yaptığı çalışmalar da ortaya koymuştur ki bu değerler kalıcı olmayan değişimlerdir. Hatta bazı gen değişim çalışmaları ile de kronik bazı hastalıklar da kalıcı ve güzel sonuçlar elde edilmiştir.
O ZAMAN TEDAVİ BASİT
Tedavi üçlüsü devreye girsin... Kirlenen bedeni temizlensin, bozulan ve işlemeyen sistemler çalıştırılsın. Bunlar ile birlikte bedenimizi şekillendiren bilgilerimiz yeniden düzenlensin... Temizlenmek her şeydir... Üçlünün diğerleri belki başka yazılara, ama bugün temizlenmeden bahsedelim. Özetle... Üç boyutlu değerlendirme ile bakıldığında hastalıklar ve tedaviler farklı süreçleri içerir. Bu süreçlerin iyi algılanması hastalıklara bakışı basitleştirecek ve çözüm süreçlerinin şekillenmesini de sağlayacaktır. Üç boyutlu sağlıklı günlere...
TEMİZLENME BİTKİLER İÇİN ÖNEMLİ
Beden temizlemesinde birçok bitki yer alır. Bu bitkilerin en önemli özelliği ise serbest radikal olarak adlandırılan zehirlerin bedenden uzaklaştırmasıdır. Böylece çalışmayan sistemler çalışmaya, işlerliliği azalmış olan yapılar ise düzenli faaliyetlerine geçiş yaparlar. Bunun sonucunda hastalık olarak algılanan bazı değişken değerler eski hallerine dönüşür. Bu sürecin desteklenmesinde sizlere tanınan birkaç bitkiden bahsetmek istiyorum. Bu bitkiler bedenden zehirleri uzaklaştırarak tedavilere yardımcı olurlar. Bunlar çoğumuzun yakından tanıdığı, zerdeçal, civan perçemi ve ısırgan yaprağıdır. w Karaciğeri temizleyen zerdeçal: Özellikle karaciğer temizliğinde zerdeçal ön sıralarda yer alır. Bir çok faaliyeti organize eden karaciğerimizin zerdeçal tarafından temizlenerek desteklenmesi büyük öneme sahiptir. 21 gün boyunca günlük alınan 500-1000mg zerdeçal bu görev için yeterlidir. w Akciğeri temizleyen civanperçemi: Diğer temizleyici olan civan perçemi ise akciğer detoksunda aktiftir. Sarı çiçekleri ile bir süpürgeyi andıran civan perçemi akciğerde birikenleri bir süpürge gibi temizler atar. Bunun için ise, günlük bir tutam sıcak demlenmiş civanperçemi yeterlidir. w Böbrekleri temizleyen ısırgan: Isırgan yaprağı ise böbrek detoksunda önemlidir. Özellikle böbrek yolu ile atıkların uzaklaştırılmasında bir tutam ısırgan çayı görevini yerine getirecektir.
BAHAR DETOKSU
Bahar dönemlerindeki detoks uygulamalarında bu bitkiler özellikle önem arz eder. Çünkü bu dönemler bedensel atıkların en yoğun olduğu zamanlardır. Bu dönemlerde yapılan kürler ile kirlenen bedenimiz bitkiseller içinde yer alan etken maddeler tarafından temizlenir. Hastalanmadan yapılan bahar kürleri hastalıklarda da koruyucu olacaktır. n Bir tutam civan perçemi, bir tutam ısırgan yaprağı ve bir çay kaşığı zerdeçal bahar detoksu için günlük alımda yeterli olacaktır. Alımların 21 günü geçmemesi ise önemlidir. Çünkü uzun süreli kullanımlar bedensel savunmaları yanlış etkileyebilir. Ama doktor kontrolündeyseniz doktorunuz size yol gösterecektir.
Haberin tamamı için: www.yeniasir.com.tr/sarmasik/yazarlar/dr-mustafa-yasar/2015/09/10/tedavinin-muhtesem-uclusu